Vergi Hizmetleri
Günümüz işletmelerinin en önemli gider kalemlerini şirketin faaliyetlerine ilişkin maliyetler oluşturmaktadır. Bu maliyetler işletmenin faaliyetlerini sürdürebilmesi için zorunlu giderlerdir. Bu giderlerin hemen peşinden, kamu idaresinin işletmelerden talep ettiği Vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan ödemeler gelmektedir. İşletmeler her zaman maliyetlerine düşürme yönünde hareket eder. Bu nedenle ticari ilişkilerini buna göre düzenler ancak Vergi ve SGK konuları ticari bilgiden ziyade ayrı bir ihtisas ve mevzuat bilgisi gerektirmektedir. Dolayısıyla bu maliyetleri düşürmek isterken istenmeyen hatalar nedeniyle çok yüksek tutarda cezalara maruz kalabilmektedir.
Marmara Danışmanlık olarak geçmiş deneyimlerimizden hareketle vereceğimiz hizmet çerçevesinde özetle işletmelerin genel maliyetlerini azaltmaya dönük çalışmalar yapmak, işletmelerin idari para cezalarına maruz kalmaması için önlemler almak ve bakanlık ilgili birimlerinin denetimlerinde işletmelere tavsiyelerde bulunup tüm mevzuatlara uygun şekilde yönlendirerek bu alanda var olan boşluğu profesyonel bir bakış açısıyla doldurmayı hedeflenmekteyiz.
Bu doğrultuda MARMARA Danışmanlık profesyonel ve uzman ekibi ile tarafınıza Vergi Danışmanlığı alanında danışmanlık hizmeti vermektedir.
Vergi Revisyonu ve Risk Tespiti
Vergi denetimi yapmak suretiyle şirketinizin vergisel olarak tüm kayıtları incelenerek, hesaplarınızın muhasebe uygulamaları genel tebliğine ve vergi mevzuatına uygunluğu araştırılır, hesaplarınızın olası bir vergi incelemesinde karşılaşabileceğiniz ve tenkit edilebilecek hususlar yönünden kontrolü yapılır, muhtemel vergi tasarruflarınız ve potansiyel vergi riskleriniz raporlanmak suretiyle sizlere bildirilir. Çalışma sistemimiz hakkında sizlere bilgi verdikten sonra muhasebe sisteminiz, beyanname ve bildirimleriniz üzerinde 10 gün içinde sonuçlandıracağımız değerlendirme ile adeta vergi ve muhasebe sisteminize bir check-up yaparak potansiyel vergi risklerinizi ve potansiyel vergi tasarruflarınızı sizlere bir rapor halinde sunuyoruz. Bu çalışma sonrasında dilerseniz yıllık bir danışmanlık planı veya talebiniz üzerine belirli konular üzerinde çalışma yapmak üzere sizlerle anlaşma yapıyoruz.
MEVZUAT UYUM HİZMETİ
Bilanço, mizan ve beyannameleriniz ile hesaplarınız denetlenerek mevcut vergi yasaları, güncel tebliğ, özelge ve sirkülerler kapsamında hatalı olan uygulamalarınız tespit edilerek mevzuata uygun hale getirilir ve vergi riskiniz azaltılır. Yine bu kapsamda vergi kanunlarında lehinize olan ve size vergi tasarrufu sağlatacak uygulamalar, uzman kadrolarımızca vergi kanunlarındaki alternatif uygulamalar değerlendirilerek sizlere tavsiye ve önerilerde bulunulur.
VERGİ PLANLAMASI
Yeminli mali müşavirlik mevzuatına göre yeminli mali müşavirler (YMM), gerçek ve tüzelkişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin mali tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelediğini tasdik eder. Yeminli mali müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler; gerçek ve tüzelkişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırımın miktarları ile belgelerin ibraz edileceği yerler esas alınarak Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir. YMM’ler tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına verilen tasdik edilmiş mali tablolar, tasdikin kapsamı ölçüsünde incelenmiş bir belge olarak kabul edilir.
Müşterilerimize sunduğumuz üst düzey yeminli mali müşavirlik hizmetlerimiz:
Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Beyannamelerinin Tasdiki Mali Tabloların Tasdiki • KDV ve ÖTV İadelerinin Tasdiki Vergi İstisna ve Muafiyetlerinin Tasdiki Yatırım İndirimi Uygulamalarının Tasdiki Sermaye Yedekleri ve İç Kaynaklardan Yapılacak SermayeArtırımının Tasdiki Sermayenin Mevcudiyetinin ve Ödendiğinin Tasdiki Banka Kredilerine İlişkin Mali Raporların Tasdiki Vakıf ve Derneklerde Vergi Muafiyeti Şartlarının Tasdiki Radyo ve Televizyon Yayın Kuruluşları Gelirleri Üst Kurul Paylarının Tasdiki Diğer Özel Amaçlı Tespit ve Tasdik Raporları
YMM TASDİK HİZMETLERİ
Genel itibariyle beyan esasına dayanan vergi sistemimizde, yükümlü beyanlarının doğruluğunun araştırılması, tespiti ve sağlanmasına yönelik olarak, vergi incelemesi yapmaya yetkili kamu denetim elemanları tarafından yürütülen vergi incelemeleri sırasında ve/veya belirtilen incelemeler sonucunda vergi idaresince salınacak her türlü vergiler ve cezalar sebebiyle oluşacak uyuşmazlıkların yasal olarak belirlenmiş idari süreçlerde (tarhiyat öncesi uzlaşma, tarhiyat sonrası uzlaşma gibi) sonuçlandırılması ve bu konuda ihtiyaç duyulacak diğer desteklerin (temsil dahil) verilmesi, bu hizmetlerimizin çerçevesini oluşturmaktadır.
Bu kapsamda;
İnceleme öncesi gözden geçirme ve hazırlık çalışmalarına destek, Vergi incelemeleri ve tutanak düzenlenmesi aşamasında temsil ve/veya danışmanlık, İnceleme sürecinde idari ve hukuki emsal karar ve görüşlerin sağlanması ve sunulması, Vergi ve ceza ihbarnamelerinin değerlendirilmesi; vergi, ceza ve gecikme faizi hesaplamalarının kontrolü,
Düzenlenen vergi inceleme raporlarıyla ilgili olarak, rapor değerlendirme komisyonları nezdinde dinlenme taleplerinde bulunarak, açıklama ve itirazların sunulması, Tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma danışmanlığı hizmetleri verilmektedir.
VERGİ DAVA ve İŞ TAKİBİ
Mükellefler ile vergi idaresi arasında gerek mükellefiyete ilişkin, gerekse vergi inceleme süreciyle ilgili olarak ortaya çıkacak uyuşmazlıkların idari yollarla (düzeltme, uzlaşma, pişmanlık vb) sonuçlandırılması her zaman mümkün olmamaktadır. Belirtilen uyuşmazlıklarda ve idari mekanizmalardan sonuç alınamayan durumlarda yargısal çözüm yolları devreye girmektedir. Söz konusu anlaşmazlıkların çözümü konusunda vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve danıştay nezdinde yapılacak başvurular ve yargı sürecinin takibi konusunda tüm süreçte uzman kadromuzla hizmetinizdeyiz.
İZAHAT TALEBİ İŞLEMLERİ
482 sayılı vergi usul kanunu genel tebliği ile vergi denetim sürecini hızlandırmak ve vergiye gönüllü uyumu artırmak amacıyla izaha davet müessesesi getirilmiştir. İzaha davet müessesesi, verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesi olup, bu müessese, yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk edilmesini önlemekte, vergi ziyaına sebebiyet verildiği durumlarda ise belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulanmak suretiyle mükellefleri daha ağır müeyyidelerden korumaktadır. Bukapsamda sizlerden vergi idaresinden talep edilecek olan izahat talepleri konusunda vergi kanunlarına ve diğer yasal düzenlemelere hakim olan kadromuz sizlere gerekli desteği sağlayacaktır.
YURT İÇİ ve YURTDIŞI ŞİRKET KURULUMU ve TASFİVE İŞLEMLERİ
Türkiye’de yatırım yapmayı ve faaliyet göstermeyi planlayan yerli ve yabancı ortaklı şirketlere, baştan sona, tam kapsamlı ve detaylı yurtiçi ve yurtdışı Anonim Şirket, Limited Şirket, Yabancı şirketlerin Türkiye Ofisleri, İrtibat Bürosu şirket kurulumu hizmetleri sunmaktayız. Türkiye’de faaliyetlerine devam etmekte olan ihracatçı ve imalatçı-ihracatçı firmaların yurtdışı faaliyetlerin yürütülmesi kapsamında, vergi planlaması kriterlerimize uygun şekilde belirlenen ülkelerde şirket kurulması hizmetleri sunmak, kurulan şirketlerin işleyişi ve muhasebe düzenlerinin sağlanması ve ortaklık yapısının belirlenmesi hizmetlerini sunmaktayız.
İNSAN KAYNAKLARI DANIŞMANLIĞI
-İnsan kaynakları sisteminin denetimi ve raporlaması.
-Performans değerlendirme sistemlerinin oluşturulması.
-Ücret yönetimi sistemlerinin incelenmesi ve raporlanması.
-Şirket politikalarına uygun yönetmelik ve talimatların hazırlanması.
-İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik konularında genel ve şirketlere özel eğitimler
KVK HİZMETLERİ
Kişisel Verilerin Korunması
SON TARİH
31.12.2019
Neden Önemlidir?
• Kişisel verilerimiz şirketler arasında veya kişiler aracılığı ile satılmaktadır.
• 7 Nisan 2016 tarihinde 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu(KVKK) yürürlüğe girmiştir. Şirketlerin KVKK’ya uygun “veri işleme politikaları” oluşturmaya yönelik uyum sürecine girmesi ve bu süreci 30 Eylül 2019’a kadar tamamlaması gerekmektedir.
• KVKK, küçük veya büyük ölçekli fark etmeksizin tüm şirketleri ve üst / orta kademe yöneticilerini doğrudan nakdi ve cezai açıdan sorumluluklar altına sokmaktadır.
• Bu çerçevede tüm şirketlerin KVKK’ nın tariflediği şekilde uyum süreçlerini tamamlayabilmeleri için bu süreci
Hukuki,
İdari ve teknik açıklardan dikkate almaları gerekmektedir.
TEKNİK
• Web Uygulamaları İncelemesi
• Sunucu ve Sunucu İşletim Sistemleri İncelemesi
• Ağ Güvenliği İncelemesi
• Domain Sistemleri İncelemesi
• DNS Servisleri İncelemesi
• E-Posta Sistemleri İncelemesi
• Veri Tabanı Sistemleri İncelemesi
• İletişim Alt Yapısı İncelemesi
• Güvenlik Duvarı ve Saldırı Tespit / Önleme Sistemleri İncelemesi
İDARİ
• Kişisel Verilerin Korunması Politikasının İncelenerek Gerekli Revizyonlarının Yapılması
• Kişisel Veri İşleme
• Envanterinin Oluşturulması
• Aydınlatma Metninin Oluşturulması
•Başvuru Formunun Oluşturulması
•Şirketin Personel Sözleşmelerinin İncelenerek KVKK’ ya Uygun Hale Getirilmesi
• Tedarik Sözleşmelerinin İncelenerek KVKK’ ya Uygun Hale Getirilmesi
• Gizlilik Sözleşmelerinin İncelenerek KVKK’ ya Uygun Hale Getirilmesi
• Şirket Personelinin KVKK Kapsamında Günlük İşleyişte Uymaları Gerekli Prosedürlerin anlatılması
• Şirketin VERBİS’ e Kayıt
Aşamasına Hazır Hale Getirilmesi
HUKUKİ
HUKUKİ
• Kanun kapsamında hazırlanması gereken politika, veri envanteri gibi dokümanları şirketin süreçlerine uygun şekilde hazırlanmasını sağlamak,
• Teknik tedbirler kapsamında yetki ve erişim matrislerinin oluşturulması ve güncellenmesi,
• Şirketin farklı sistemlerinde dolaşan kişisel veriyi saldırılardan ve kayıplardan korumak için yöntemler oluşturmak,
• Kanun kapsamında yaşanacak gelişmeler ile ilgili sürekli bilgi vermek,
• Felaket senaryoları, test e-Postaları, uzaktan ya da yerinde denetim faaliyetleri ile süreçleri denetim altında tutmak,
• Düzenli eğitim organizasyonları ile personelinizin konu hakkında farkındalığını oluşturmak ve her geçen gün arttırmak,
• Sertifikalı eğitimler ve online testler ile ölçülebilir bilgi seviyesini standart hale getirmek
Vergi Hizmetleri
Günümüz işletmelerinin en önemli gider kalemlerini şirketin faaliyetlerine ilişkin maliyetler oluşturmaktadır. Bu maliyetler işletmenin faaliyetlerini sürdürebilmesi için zorunlu giderlerdir. Bu giderlerin hemen peşinden, kamu idaresinin işletmelerden talep ettiği Vergi ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan ödemeler gelmektedir. İşletmeler her zaman maliyetlerine düşürme yönünde hareket eder. Bu nedenle ticari ilişkilerini buna göre düzenler ancak Vergi ve SGK konuları ticari bilgiden ziyade ayrı bir ihtisas ve mevzuat bilgisi gerektirmektedir. Dolayısıyla bu maliyetleri düşürmek isterken istenmeyen hatalar nedeniyle çok yüksek tutarda cezalara maruz kalabilmektedir.
Marmara Danışmanlık olarak geçmiş deneyimlerimizden hareketle vereceğimiz hizmet çerçevesinde özetle işletmelerin genel maliyetlerini azaltmaya dönük çalışmalar yapmak, işletmelerin idari para cezalarına maruz kalmaması için önlemler almak ve bakanlık ilgili birimlerinin denetimlerinde işletmelere tavsiyelerde bulunup tüm mevzuatlara uygun şekilde yönlendirerek bu alanda var olan boşluğu profesyonel bir bakış açısıyla doldurmayı hedeflenmekteyiz.
Bu doğrultuda MARMARA Danışmanlık profesyonel ve uzman ekibi ile tarafınıza Vergi Danışmanlığı alanında danışmanlık hizmeti vermektedir.
Vergi Revisyonu ve Risk Tespiti
Vergi denetimi yapmak suretiyle şirketinizin vergisel olarak tüm kayıtları incelenerek, hesaplarınızın muhasebe uygulamaları genel tebliğine ve vergi mevzuatına uygunluğu araştırılır, hesaplarınızın olası bir vergi incelemesinde karşılaşabileceğiniz ve tenkit edilebilecek hususlar yönünden kontrolü yapılır, muhtemel vergi tasarruflarınız ve potansiyel vergi riskleriniz raporlanmak suretiyle sizlere bildirilir. Çalışma sistemimiz hakkında sizlere bilgi verdikten sonra muhasebe sisteminiz, beyanname ve bildirimleriniz üzerinde 10 gün içinde sonuçlandıracağımız değerlendirme ile adeta vergi ve muhasebe sisteminize bir check-up yaparak potansiyel vergi risklerinizi ve potansiyel vergi tasarruflarınızı sizlere bir rapor halinde sunuyoruz. Bu çalışma sonrasında dilerseniz yıllık bir danışmanlık planı veya talebiniz üzerine belirli konular üzerinde çalışma yapmak üzere sizlerle anlaşma yapıyoruz.
MEVZUAT UYUM HİZMETİ
Bilanço, mizan ve beyannameleriniz ile hesaplarınız denetlenerek mevcut vergi yasaları, güncel tebliğ, özelge ve sirkülerler kapsamında hatalı olan uygulamalarınız tespit edilerek mevzuata uygun hale getirilir ve vergi riskiniz azaltılır. Yine bu kapsamda vergi kanunlarında lehinize olan ve size vergi tasarrufu sağlatacak uygulamalar, uzman kadrolarımızca vergi kanunlarındaki alternatif uygulamalar değerlendirilerek sizlere tavsiye ve önerilerde bulunulur.
VERGİ PLANLAMASI
Yeminli mali müşavirlik mevzuatına göre yeminli mali müşavirler (YMM), gerçek ve tüzelkişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin mali tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelediğini tasdik eder. Yeminli mali müşavirlerin tasdik edecekleri belgeler; gerçek ve tüzelkişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırımın miktarları ile belgelerin ibraz edileceği yerler esas alınarak Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir. YMM’ler tarafından kamu kurum ve kuruluşlarına verilen tasdik edilmiş mali tablolar, tasdikin kapsamı ölçüsünde incelenmiş bir belge olarak kabul edilir.
Müşterilerimize sunduğumuz üst düzey yeminli mali müşavirlik hizmetlerimiz:
Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Beyannamelerinin Tasdiki Mali Tabloların Tasdiki • KDV ve ÖTV İadelerinin Tasdiki Vergi İstisna ve Muafiyetlerinin Tasdiki Yatırım İndirimi Uygulamalarının Tasdiki Sermaye Yedekleri ve İç Kaynaklardan Yapılacak SermayeArtırımının Tasdiki Sermayenin Mevcudiyetinin ve Ödendiğinin Tasdiki Banka Kredilerine İlişkin Mali Raporların Tasdiki Vakıf ve Derneklerde Vergi Muafiyeti Şartlarının Tasdiki Radyo ve Televizyon Yayın Kuruluşları Gelirleri Üst Kurul Paylarının Tasdiki Diğer Özel Amaçlı Tespit ve Tasdik Raporları
YMM TASDİK HİZMETLERİ
Genel itibariyle beyan esasına dayanan vergi sistemimizde, yükümlü beyanlarının doğruluğunun araştırılması, tespiti ve sağlanmasına yönelik olarak, vergi incelemesi yapmaya yetkili kamu denetim elemanları tarafından yürütülen vergi incelemeleri sırasında ve/veya belirtilen incelemeler sonucunda vergi idaresince salınacak her türlü vergiler ve cezalar sebebiyle oluşacak uyuşmazlıkların yasal olarak belirlenmiş idari süreçlerde (tarhiyat öncesi uzlaşma, tarhiyat sonrası uzlaşma gibi) sonuçlandırılması ve bu konuda ihtiyaç duyulacak diğer desteklerin (temsil dahil) verilmesi, bu hizmetlerimizin çerçevesini oluşturmaktadır.
Bu kapsamda;
İnceleme öncesi gözden geçirme ve hazırlık çalışmalarına destek, Vergi incelemeleri ve tutanak düzenlenmesi aşamasında temsil ve/veya danışmanlık, İnceleme sürecinde idari ve hukuki emsal karar ve görüşlerin sağlanması ve sunulması, Vergi ve ceza ihbarnamelerinin değerlendirilmesi; vergi, ceza ve gecikme faizi hesaplamalarının kontrolü,
Düzenlenen vergi inceleme raporlarıyla ilgili olarak, rapor değerlendirme komisyonları nezdinde dinlenme taleplerinde bulunarak, açıklama ve itirazların sunulması, Tarhiyat öncesi ve tarhiyat sonrası uzlaşma danışmanlığı hizmetleri verilmektedir.
VERGİ DAVA ve İŞ TAKİBİ
Mükellefler ile vergi idaresi arasında gerek mükellefiyete ilişkin, gerekse vergi inceleme süreciyle ilgili olarak ortaya çıkacak uyuşmazlıkların idari yollarla (düzeltme, uzlaşma, pişmanlık vb) sonuçlandırılması her zaman mümkün olmamaktadır. Belirtilen uyuşmazlıklarda ve idari mekanizmalardan sonuç alınamayan durumlarda yargısal çözüm yolları devreye girmektedir. Söz konusu anlaşmazlıkların çözümü konusunda vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve danıştay nezdinde yapılacak başvurular ve yargı sürecinin takibi konusunda tüm süreçte uzman kadromuzla hizmetinizdeyiz.
İZAHAT TALEBİ İŞLEMLERİ
482 sayılı vergi usul kanunu genel tebliği ile vergi denetim sürecini hızlandırmak ve vergiye gönüllü uyumu artırmak amacıyla izaha davet müessesesi getirilmiştir. İzaha davet müessesesi, verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitlerle ilgili olarak aynı merciler tarafından mükelleflerden açıklama talep edilmesi olup, bu müessese, yapılan değerlendirmeler sonucunda vergi ziyaına sebebiyet vermediği anlaşılan mükelleflerin konuyla ilgili vergi incelemesine veya takdire sevk edilmesini önlemekte, vergi ziyaına sebebiyet verildiği durumlarda ise belirli şartlar dahilinde indirimli ceza uygulanmak suretiyle mükellefleri daha ağır müeyyidelerden korumaktadır. Bukapsamda sizlerden vergi idaresinden talep edilecek olan izahat talepleri konusunda vergi kanunlarına ve diğer yasal düzenlemelere hakim olan kadromuz sizlere gerekli desteği sağlayacaktır.
YURT İÇİ ve YURTDIŞI ŞİRKET KURULUMU ve TASFİVE İŞLEMLERİ
Türkiye’de yatırım yapmayı ve faaliyet göstermeyi planlayan yerli ve yabancı ortaklı şirketlere, baştan sona, tam kapsamlı ve detaylı yurtiçi ve yurtdışı Anonim Şirket, Limited Şirket, Yabancı şirketlerin Türkiye Ofisleri, İrtibat Bürosu şirket kurulumu hizmetleri sunmaktayız. Türkiye’de faaliyetlerine devam etmekte olan ihracatçı ve imalatçı-ihracatçı firmaların yurtdışı faaliyetlerin yürütülmesi kapsamında, vergi planlaması kriterlerimize uygun şekilde belirlenen ülkelerde şirket kurulması hizmetleri sunmak, kurulan şirketlerin işleyişi ve muhasebe düzenlerinin sağlanması ve ortaklık yapısının belirlenmesi hizmetlerini sunmaktayız.
OSGB
İş Sağlığı ve Güvenliği Danışmanlığı
İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin Kanun ve yönetmelik hükümlerine göre yapması gereken iş ve işlemlerinin yerine getirip getirilmediğinin gözetimini yapmak, eksikliklerin tespiti halinde işverene bilgi vermek, ayrıca eksikliklerin giderilmesi anlamında iş güvenliği uzmanına ve işyeri hekimine rehberlik anlayışı içerisinde teknik destek sağlamak
Mevzuat
SİGORTA PRİMİNE ESAS ÜCRETLER
ASGARİ ÜCRET
6735 SAYILI ULUSLARARASI İŞGÜCÜ KANUNU IPC
Çalışma İzni Olmaksızın Çalışan/Çalıştırılan Yabancılar İle Bildirim Yükümlülüğünün İhlali Halinde Uygulanacak İdari Para Cezaları
6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanununun 23.maddesi hükmü uyarınca; yukarıda sayılan fiillerin tekrarı halinde idarî para cezaları bir kat artırılarak uygulanır.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 nci maddesinin 7 nci bendi uyarınca; idarî para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. Bu suretle idarî para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. 2018 yılı idari para cezası tutarları 2017 yılı Yeniden Değerleme oranında (%14,47) artırılmıştır. 2019 yılı idari para cezası tutarları 2018 yılı Yeniden Değerleme oranında (% 23,73) artırılmıştır.
İŞVERENİN ÇALIŞANLA İLGİLİ KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE ELDE ETMESİ
Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2017/21857 esas ve 2019/9884 karar sayılı 07.05.2019 tarihli kararında belirtildiği üzere;
Davacı işçinin çalışma süresi içinde kariyer sitelerine girdiği, sohbet sitelerinde zaman geçirdiği, bir başka arkadaşını işverenine bazı bilgileri vermemesi konusunda yönlendirdiği, şirketin araç vermemesi üzerine işvereni kötülediği, fuarlara katılmama konusunda çeşitli bahaneler ürettiği, iş sözleşmesinin başlangıcında kendisinde bulunması gereken vasıflar konusunda hatalı bilgi verdiği sabit ise de, davalı işverenin bu bilgileri işçinin bilgisayarına yerleştirdiği özel bir takip programı ile elde ettiği anlaşılmaktadır.
Kararın devamında, davacı işçinin gerek haberleşme ve iletişiminin kayda alınması gerekse kaybolan USB’ye usulsüz olarak el konulduğu iddiası ile davalı işveren hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, devam eden hazırlık soruşturmasının numarasını bildirdiği, davalı işverenin ise işçinin bu izlemeden haberdar olduğu veya izlemenin yapılacağı konusunda bilgilendirildiğine dair somut bir delil sunmadığı belirtilmektedir.
Yargıtay, davacı işçinin, bilgisayarında bulunan klavye yakalayıcısı adı verilen programdan haberinin olmadığı, işverence bu konuda bilgilendirilmediği, davacının rızası hilafına tüm kayıtların özel yahut işe ilişkin bilgi ayrımı olmadan işverence günlük olarak elde edildiğinin anlaşılması karşısında, elde edilen bu bilgilerin fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini değerlendirmektedir.
Aynı kararda Yargıtay, işverenin yönetim hakkının bir sonucu olarak işçiyi elektronik ortamda izlemesi ve takip etmesinin her zaman mümkün olduğunu ancak bunun için işçinin bu izleme hakkında bilgilendirilmiş olmasının şart olduğunu, işçinin izlendiğine dair bilgilendirilmemesi veya gizlice izlenmesi, bu izleme neticesinde elde edilen verilerin, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edildiğini açıkça ortaya koysa dahi, hukuka aykırı olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir.
SORULARLA VERBİS
SORU 1- VERİ SORUMLULARI SİCİL BİLGİ SİSTEMİ (VERBİS) NEDİR?
SORU 2- VERBİSE KAYIT NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİR?
SORU 3- VERBİS İLE HANGİ İŞLEMLER YAPILABİLMEKTEDİR?
SORU 4- YURTİÇİNDE YERLEŞİK GERÇEK KİŞİ VERİ SORUMLULARININ SİCİLE KAYDI NASIL YAPILACAKTIR?
SORU 5- YURTİÇİNDE YERLEŞİK TÜZEL KİŞİ VERİ SORUMLULARININ SİCİLE KAYDI NASIL YAPILACAKTIR?
SORU 6- YURTDIŞINDA YERLEŞİK GERÇEK / TÜZEL KİŞİ VERİ SORUMLULARININ SİCİLE KAYDI NASIL YAPILACAKTIR?
SORU 7- VERBİSE NE ZAMAN KAYIT OLUNMALIDIR?
Soru 8- SONRADAN KAYIT YÜKÜMLÜSÜ OLANLAR SİCİLE NE ZAMAN KAYIT OLMALIDIR?
Soru 9- HANGİ VERİ SORUMLULARI VERBİSE KAYIT OLMAKLA YÜKÜMLÜDÜR?
SORU 10- KANUN UYARINCA SİCİLE KAYIT YÜKÜMLÜLÜĞÜNDEN İSTİSNA GETİRİLEN DURUMLAR?
Diğer Sorular ve Cevalar için Lütfen Tıklayınız...
Sosyal Güvenlik Mevzuatı
BÖLGESEL TEŞVİK UZADI
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 81 inci Maddesinin İkinci Fıkrası Uyarınca, Sigorta Primine Esas Kazanç Alt Sınırı Üzerinden Uygulanacak İlave Puan, İlave Puan Uygulanacak İller ve Uygulama Süresi Hakkındaki 30/5/2013 Tarihli ve 2013/4966 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının Eki Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar 23/02/2020 tarihli resmi gazetede yayımlandı. Buna göre 51 İl ile Gökçeada ve Bozcaada da 31/12/2020 tarihine kadar uygulanmaya devam edecektir. Daha önce verdikleri kanun numaraları ile (46486 – 56486 – 66486) bildirmeye devam edebileceklerdir.
2019 YILI ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ GENELGESİ
KONU: 2019 Yılı Asgari Ücret Desteğine İlişkin SGK Genelgesi Yayınlandı.
30 Ocak 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7162 Sayılı Kanun’un 10 uncu maddesiyle, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici 78 inci madde ile asgari ücret desteğinin 2019 yılında da devam ettirilmesi sağlanmış ve bu konu 2019/25 Sayılı Sirkülerimiz ile duyurulmuştu.
Bu defa, konuya ilişkin detaylı açıklamaların yer aldığı 22/03/2019 tarihli ve 2019/8 sayılı SGK Genelgesi yayınlanmıştır.
Söz konusu Genelgede;
Kapsama giren sigortalılar,
Destekten yararlanılacak prim ödeme gün sayısının hesaplanması,
Günlük asgari ücret destek tutarının hesaplanması,
Destekten yararlanmaya ilişkin usul ve esaslar,
Sigorta primlerinin işveren ve sigortalı hisselerinin tamamının devlet tarafından karşılandığı durumlarda verilecek destek tutarı,
Alt işvereni bulunan işyerleri ve alt işverenlerle ilgili işlemler,
İhale makamlarınca destekten yararlanan işverenlerin hakedişlerinden yapılacak kesintilere ilişkin usul ve esaslar,
Ev hizmetlerinde 10 gün ve daha fazla çalıştırılan sigortalılar hakkında açıklamalara yer verilmiştir.
Yapılan açıklamalardan öne çıkan bazı hususlar aşağıda özetlenmiştir.
Asgari ücret desteği, uzun vadeli sigorta kollarına (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası) tabi olan sigortalılar için verilen 1, 4, 5, 6, 13, 14, 20, 24, 28, 29, 30, 31,32, 33, 34, 35, 36, 37, 47, 51, 52, 53, 54, 55, 90, 91, 92 nolu belge türlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla uzun vadeli sigorta kollarına tabi tutulmayan sigortalılar bakımından söz konusu destekten yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.
Buna karşın belge verilmemesine rağmen uzun vadeli sigorta kollarına tabi olan 5510 sayılı Kanunun ek 9 uncu maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki sigortalıları (Ev hizmetlerinde çalışanlar ve konut kapıcılığı) çalıştıran işverenlerde anılan destekten yararlanacaktır. Öte yandan uygulama, işsizlik sigortası primleri hariç yapılacağından, işsizlik sigortasına ait sigortalı ve işveren primleri bu destek kapsamında karşılanmayacaktır.
2018 yılının esas alınacak ilgili ayında yasal süresinde veya yasal süresi dışında verilen veya re’sen düzenlenen asıl, ek belgelerin/beyannamelerin toplamından iptal nitelikteki belgelerdeki/beyannamelerdeki gün sayısı düşülerek toplam prim ödeme gün sayısı hesaplanacaktır. Bu nedenle elde işlem yapmayı gerektirecek rapor, mahkeme kararları vs. varsa işlemlerinin bir an önce yapılması gerekmektedir.
2018 yılının aynı ayında uzun vadeli sigorta kollarım içeren belge türlerinden bildirilen ve günlük sigorta primine esas kazanç tutarı 102 TL nin altında olan sigortalıların toplam prim ödeme gün sayıları esas alınacaktır. Öte yandan, 2018 yılının aynı ve müteakip aylarında bildirimde bulunulmamış veya bildirimde bulunulmuş olmasına rağmen;
– (0) gün (0) kazanç bildirilmiş olması halinde,
– Yapılan bildirimlerin uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin belge türleri dışında yapılmış olması halinde, bu ayı takip eden ilk bildirim yapılmış ayın aylık prim ve hizmet belgesindeki/muhtasar ve prim hizmet beyannamesindeki bildirimleri esas alınacaktır. Takip eden ay/aylarda da bildirim yapılmamış olması halinde bildirim yapılmayan dönemler hakkında ilk defa 2019 yılında tescil edilmiş işyeri gibi işlem yapılacaktır.
2018 yılı Ocak ila Kasım ayı/döneminde uzun vadeli sigorta kollarından aylık prim ve hizmet belgeleri veya muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile bildirimi yapılan 4/(a) bendi kapsamındaki sigortalı sayısının ortalaması
– 500 ‘ün altında olan işyerleri için günlük 5 TL,
– 500 ve üzerinde olan işyerleri için günlük 3,36 TL
destek sağlanacaktır.
Ortalama sigortalı sayısı , işyerinin 2018/Ocak ila 2018/Kasım ayı/dönemi arasında SGK’ye bildirilmiş olan toplam sigortalı sayısının, aynı ay/dönem aralığında SGK’ye bildirim yapılmış ay/dönem sayısına bölünmesi suretiyle bulunacaktır.
Ortalama sigortalı sayısının tespitine esas olan 2018/Ocak ila 2018/Kasım ayları/dönemleri arasında bazı aylarda sigortalı çalıştırılmamış olması halinde, ortalama sigortalı sayısı, bildirim yapılmış aylardaki toplam sigortalı sayısının bildirim yapılmış ay/dönem sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Asgari ücret desteğine esas günlük tutarın belirlenmesi 2018 yılı Ocak ila Kasım ayı/döneminde uzun vadeli sigorta kollarından aylık prim ve hizmet belgeleri veya muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile bildirimi yapılan 4/(a) bendi kapsamındaki sigortalı sayısının ortalamasına bağlı olduğundan, cari ayda bildirilen sigortalı sayısının 500’ün altında veya üstünde olması verilecek günlük destek tutarının belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.
Asgari ücret desteğiyle sağlanacak indirim tutarı, ilgili ayda verilecek aylık prim ve hizmet belgesindeki/muhtasar ve prim hizmet beyannamesindeki prim ödeme gün sayısının 3,36 veya 5,00 TL rakamı ile çarpımı suretiyle hesaplanacak ve takip eden ay/aylardan doğan sigorta prim borçlarına mahsup edilecektir.
Destekten yararlanılabilmesi için, işverenler 2019 yılına ait aylık prim ve hizmet belgesini/muhtasar ve prim hizmet beyannamesini yasal süresi içinde vereceklerdir. Buna göre yasal süresi içinde verilen asıl ve ek belgelerdeki/beyannamelerdeki toplam gün sayısından yine yasal süresinde verilen iptal belgelerdeki/beyannamelerdeki gün sayısı düşülerek yararlanılabilecek prim ödeme gün sayısı hesaplanacaktır.
Aylık prim ve hizmet belgesinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin yasal süresi içinde verilmemesi halinde belgelerin/beyannamelerin yasal süresinde verilmediği aylar için destekten yararlanılamayacaktır.
2019 yılı öncesi tescil edilmiş olan işyerleri için uygulanacak olan asgari ücret desteğinde işverenler Kuruma vadesi geçmiş borcu olsa dahi destekten yararlanılabileceği gibi, aylık prim ve hizmet belgesinden/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden kaynaklanan prim borçlarının ödenmiş olma şartı da bulunmamaktadır.
Destekten yararlanılacak ayda/dönemde aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile 4/(a) bendi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından bildirilen sigortalıların sayısının, 2018 yılı Ocak ila Kasım ayı/döneminde aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ile 4/(a) bendi kapsamında uzun vadeli sigorta kollarından en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısının altında olması halinde , en az sigortalı sayısının altında bildirim yapılan ayda/aylarda destekten yararlanılamayacaktır.Buna göre; destekten yararlanılacak aydaki/dönemdeki sigortalı sayısı ile en az sigortalı bildirimi yapılan aydaki/dönemdeki sigortalı sayısının tespitinde;- Gün bildirimi yapılmayan (0 gün bildirilmiş) sigortalılar ile uzun vadeli sigorta kollarından bildirimi yapılmayanlar dikkate alınmayacaktır. Dolayısıyla, 2, 7, 12, 19, 21, 22, 23, 25, 39, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 48, 49 ve 50 nolu belge türleri ile yapılan bildirimler dikkate alınmayacaktır.- Her bir ayda çalışan sigortalı sayısı, ilgili dönemlerde Kuruma verilmiş asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde/muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısından, iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinde/muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde kayıtlı sigortalı sayısı düşülmek suretiyle tespit edilecektir.- Bir sigortalının işten ayrılmasını müteakip aynı ay içinde ayrıldığı işyerinde tekrar işe başlamış olması halinde , bu sigortalı için ilgili aylık prim ve hizmet belgesinde/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde iki ayrı kayıt yer almakla birlikte, sigortalı sayısının tespitinde bu nitelikteki kayıtlardan mükerrer olanlar dikkate alınmayacaktır.
– Aylık prim ve hizmet belgelerinde/muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde, bir sigortalının birden fazla belge türü/kanun türü ile bildirilmiş olması halinde , bu sigortalı için ilgili dönemde iki ayrı kayıt yer almakla birlikte, sigortalı sayısının tespitinde bu nitelikteki kayıtlardan mükerrer olanlar dikkate alınmayacaktır.
– Ay içinde işe giren veya işten çıkan sigortalılar da hesaplamaya dahil edilecektir.
Asgari ücret desteğiyle sağlanacak indirim tutarı, ilgili ayı takip eden ay/aylardan doğan sigorta prim borçlarına mahsup edilecektir. İşverenin 2.3.2020 tarihine kadar destekten yararlandığı işyerinden kaynaklı mahsup edilecek prim borcunun olmaması dolayısıyla alacaklı olması durumunda alacaklı olduğu tutar, işverenin Kuruma olan diğer borçlarına (idari para cezası dahil) mahsup edilecektir. Mahsup edilecek başka borcunun olmaması durumunda, 5510 sayılı Kanun’un “Primlerin ödenmesi” başlıklı 88 inci maddesinin onaltıncı fıkrası hükümleri dikkate alınacaktır.
Söz konusu Genelgeye aşağıdaki bağlantı yoluyla ulaşabilirsiniz.
2019 ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ HAKKINDA
1- Asgari Ücret Desteğinin tutarı ne kadar olacak?
Geçtiğimiz yıllarda işçi başına 100 TL olarak uygulanan desteğin tutarı, 2019’da işyeri çalışan sayısına göre farklılık gösterecek. 500’den az çalışanı olan işyerlerinde destek kapsamına giren işçi başına günlük 5 TL, aylık 150 TL verilirken, 500 (dahil) üzerinde işçisi olan işyerlerinde desteğin tutarı günlük 3,36, aylık 100,8 TL olacak. Genel olarak teşvik sisteminde işçi sayısındaki artış teşvik tutarını da artırırken, asgari ücret desteğinde durum bunun tersi olarak işleyecek. Örneğin 490 kişi için73.500 TL destek alan işveren, 510 kişi için 51.408 TL destek alabilecek.
2- 2019 Asgari Ücret Desteğinde 500 işçi sayısında hangi ay esas alınacak?
İşyerinin 500’den az mı yoksa fazla mı işçi çalıştırdığı tespit edilirken cari ay çalışan sayısına değil, 2018 yılı çalışan ortalamasına bakılacak. Buna göre 2018 yılı Ocak-Kasım dönemi onbir aylık ortalama işçi sayısı 500’ün altındaysa 150 TL, 500 ve üzerinde ise 100,8 TL destek verilecek.
3- Asgari Ücret Desteği kapsamına giren işçiler nasıl belirlenecek?
İşyerinde hangi personellerin asgari ücret desteği kapsamına girdiği belirlenirken, 2019 yılı cari ay toplam prim ödeme gün sayısı esas alınacak. Fakat bu prim gün sayısı 2018 yılı aynı ayında, brüt 102 TL ve altında kazançla bildirilen prim gün sayısını geçemeyecek. Örneğin 2019 Ocak ayında işyerindeki toplam prim ödeme gün sayısı 1500 fakat 2018 Ocak ayında 102 TL altındaki prim ödeme gün sayısı 1100 ise, işverene (1100 x 5) 5.500 TL destek verilecek.
Öte yandan 2019 yılında ilk defa açılan işyerlerinde 2018 yılı ile karşılaştırma imkanı bulunmadığından, bu işyerlerine 2019 yılı toplam prim gün sayısı kadar destek verilecek. Toplu iş sözleşmesi kapsamında bulunan sendikalı işyerlerinde ise 2018 yılı için prime esas kazanç sınırı 102 TL yerine 203 TL olarak uygulanacak.
4- Cari ay işçi sayısı Asgari Ücret Desteğinden yararlanmada belirleyici mi?
Evet, belirleyici olacak. 2019 yılı asgari ücret desteği uygulamasında, önceki yıllarda yer verilmeyen bir şarta daha yer verildi. Buna göre işveren, 2018 yılı oniki ayı boyunda uzun vadeli sigorta kollarından en az işçi bildirdiği aydaki çalışan sayısının altına düşerse, destekten yararlanamayacak. Örneğin 2018 yılında en düşük sayıda sigortalı bildirimi 245 kişi ile Ağustos ayında gerçekleşmişse, 2019 yılında işveren 245 kişinin altında bildirim yaptığı aylarda asgari ücret desteğinden yararlanamayacak.
5- Asgari Ücret Desteğinden mahrum kalma halleri nelerdir?
İşverenin asgari ücret desteğinden yararlanabilmesi için prim ve hizmet belgelerini yasal süresinde SGK’ya vermesi, primleri yine yasal süresinde ödemesi gerekiyor. Aksi halde bu aylarda destekten yararlanamıyor. Fakat prim borcunu yapılandıran veya taksitlendiren işverenler destekten yararlanabiliyor. İşyerinde sigortasız işçi çalıştırdığı tespit edilen işverenler ise destekten mahrum bırakılıyor.
6- Linyit ve kömür madenlerinde Asgari Ücret Desteği nasıl uygulanacak?
Linyit ve taşkömürü maden işyerlerinde, yer altında çalışan işçiler için asgari ücret normal ücretin iki katı olarak uygulanıyor. Dolayısıyla bu işyerlerinde destek kapsamına girecek işçiler belirlenirken, diğer işyerlerindeki gibi 102 TL değil, 271 TL brüt kazanç sınırı olarak esas alınıyor. Fakat her halükarda 2018 yılı ilgili ayındaki toplam prim ödeme gün sayısının yarısını geçemiyor. Örneğin 2019/Şubat ayı prim ödeme gün sayısı 8000, 2018/Şubat ayı 271 TL altındaki prim gün sayısı 6500 olsun. 2018/Şubat ayı toplam prim gün sayısının yarısı da 5000 ise, bu işyerinde 2019/Şubat ayı için uygulanacak destek tutarı (5000 x 5) 25.000 TL’dir.
7- İhale konusu işlerde asgari ücret desteği verilecek mi?
Genel kural, özel sektörün üstlendiği ihale konusu işyerlerine de asgari ücret desteğinin verilmesidir. Fakat sözleşmesinde fiyat farkı ödeneceği öngörülen hizmet alımlarında, ihale dokümanında personel sayısının belirlendiği ve haftalık çalışma saatinin tamamının idarede kullanılmasının öngörüldüğü işçilikler içinişverenin aldığı asgari ücret desteği kadar tutar, ilgili idare tarafından hakedişten düşülecektir.
8- Diğer teşviklerle birlikte asgari ücret desteği alınabilir mi?
Evet, alınabilir. İşverenin diğer devlet desteği ve teşviklerinden yararlanması, asgari ücret desteğini almasına engel oluşturmuyor.
9- Asgari Ücret Desteği için başvuru gerekiyor mu?
Hayır, asgari ücret desteği için herhangi bir başvuru gerekmiyor. İşlemler SGK tarafından sistemden gerçekleştiriliyor. Hesaplanan destek tutarı, bankada ödeme esnasında toplam tahakkuk tutarından düşülüyor. Fakat destekten mahrum kalmama adına, işyeri bazında 2018 yılında en düşük personel bildirilen aya göre cari ayları takip etmekte fayda var. Özellikle birden fazla şubesi bulunan işyerleri için bu takip ödem taşıyor.
10- Asgari Ücret Destek tutarını nereden takip edebiliriz?
Aylık olarak asgari ücret desteğinden ne kadar yararlandığınızı SGK E-Bildirge sistemi “Aylık Prim ve Hizmet Belgesi İşlemleri” linkini tıklayarak “6661 Sayılı Kanun Gereği Asgari Ücret Destek Tutarları” linkinden görebilirsiniz.
SGK İŞE GİRİŞ BİLGİRGESİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
İşe başlamasına karar verilen bir işçi için ilk yapılması gereken işlemlerden biri, çalışanı SGK’ya bildirmektedir. Çalışanın sigortalı olabilmesi için ilk şart işe başladığı tarihin işveren tarafından ya da kendisi tarafından sigortaya bildirilmesidir. ” SGK İşe Giriş Bildirimi ” denilen bu işlem yaygın olarak işveren tarafından yapılır.
Sigortaya sigortalılığın başladığını bildirme işlemi, e-SGK üzerinden online olarak yapılabilmektedir. İşlemi gerçekleştiren kişinin bilmesi gereken detayları bu yazımızda hem görsel hem de yazılı olarak sizlere aktaracağız.
SGK işe giriş için dikkat edilmesi gereken noktalar:
Standart bir işe giriş işlemi yapılacak ise, personelin işe başlayacağı tarihten en geç bir gün öncesinde tamamlanmalıdır.
Yanlış yapılan bir işe giriş işlemi ise en geç işe başlanan günün ertesi günü gece 23:59’a kadar iptal edilebilmektedir.
Yapılacak olan işe giriş işlemi eğer nakil işlemi ise, nakil çıktığı iş yerinden itibaren 1 ay süre ile işe giriş yapılabilmektedir.
Kuruma ilk defa iş yeri bildirgesi verilecek iş yerlerinde ise, ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren 1 ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç iş yeri bildirgesinin verildiği bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar, kuruma sigortalı işe giriş bildirgesi verilmesi mümkündür.
SGK işe giriş yapılırken hangi adımlar izlenir ve hangi alanlar doldurulmalıdır?
İşe giriş tarihi
Sigorta kolu
Meslek kodu
Özürlülük kodu (Varsa)
Hükümlülük kodu (Varsa)
Kısmı Çalışan ise 30 günden az çalışıyor mu alanı
Nakil ise nakil geldiği is yeri sicil numarası
İlk olarak SGK işe giriş ekranına bağlanıyoruz ve sigortalı ise giriş bildirgesine tıklıyoruz.
Daha sonra karşımıza çıkan ekranda sigortalının TC kimlik numarasını giriyoruz.
Daha sonra karsımıza çıkan ekranda;
İşe giriş tarihini kontrol ederek doğru bir şekilde giriyoruz.
Sigorta kolu kısmında seçilmesi gereken sigorta kolunu seçiyoruz.
Özürlülük kodu var ise eveti yok ise hayırı seçiyoruz.
Eski hükümlü ise eveti değil ise hayırı seçiyoruz.
Kısmi çalışan ise eveti seçip gün sayısını 1 seçiyoruz Kısmi değil ise hayırı seçiyoruz.
Meslek kodu kısmına meslek kodunu giriyoruz.
İse giriş nakil ise en alt kısımdaki alana nakil geldiği iş yeri sicil numarasını giriyoruz.
Köprüden önce son çıkış;
giriş işleminin onaylanmasının ardından sistem size “SGK İşe Giriş Bildirgesi” adı verilen işlemin yapıldığına dair bir gösterge olan barkodlu çıktıyı verecektir.
Kaynak : https://iskanunu.com/sizin-sorduklariniz/sgk-ise-giris-islemlerinde-bunlara-dikkat/
İŞ KAZASI İNCELEMELERİ
SGK, iş kazası incelemelerinde İş Kazası Tespit Komisyonunca iş kazası olup olmadığına karar verilememesi halinde, ölümle sonuçlanan iş kazası incelemelerinin SGK Müfettişleri tarafından, ölümle sonuçlanmayan diğer iş kazası incelemelerinin ise SGK denetmenleri tarafından yapılacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu, Kısa vadeli Sigorta Kolları uygulamalarının usul ve esaslarının açıklandığı 2016/21 sayılı genelge ve 2019/20 sayılı genelge ile değişiklikler yapmıştır. Buna göre;
1) İş Kazası Tespit Komisyonunca, sigortalının maruz kaldığı olayın iş kazası olup olmadığına karar verilememesi halinde veya Komisyonca olayın iş kazası olmadığı kararına yeni bilgi ve belgelerle itiraz edilmesi halinde, olay ölümle sonuçlanmış ise, iş kazası incelemesi SGK Müfettişlerince, diğer hallerde ise SGK Denetmenlerince yapılacaktır.
2) Sigortalının maruz kaldığı olayda ölmesi halinde, Kısa Vadeli Sigorta Servisi veya İş Kazası Tespit Komisyonu tarafından iş kazası tespiti yapılanların dosyaları, sorumluluk ve kusur oranlarının tespiti için SGK müfettişlerine aktarılacaktır. İş Kazası Tespit Komisyonu tarafından iş kazası tespiti yapılamayanların dosyaları da hem iş kazası incelemesi hem de sorumluluk ve kusur oranlarının tespiti için SGK müfettişlerine aktarılacaktır. Belirlenen kusur oranlarına göre ilgililerden rücu işlemleri yapılacaktır.
3) Sigortalı bildirimi yapılmayan kişilerin iş kazası geçirmesi halinde, ölümle sonuçlanan olaylar SGK Müfettişlerince, diğer hallerde ise SGK Denetmenlerince incelenecektir.
4) İş kazası veya meslek hastalığı soruşturmaları sonucu düzenlenen denetim raporlarında, sigortalının ağır kusurlu olduğunun ve kusur derecesinin de belirtilmesi halinde geçici iş göremezlik ödeneği ağır kusur derecesi esas alınarak 1/3 oranında eksiltilerek ödenecektir. Ancak raporda “ağır kusur” ifadesi yer almakla birlikte kusur derecesi yazılmamış ise geçici iş göremezlik ödeneği %5 oranında kesinti yapılmak suretiyle ödenecektir.
4) İş kazası veya meslek hastalığı soruşturmaları sonucu düzenlenen denetim raporlarında, sigortalının ağır kusurlu olduğunun ve kusur derecesinin de belirtilmesi halinde geçici iş göremezlik ödeneği ağır kusur derecesi esas alınarak 1/3 oranında eksiltilerek ödenecektir. Ancak raporda “ağır kusur” ifadesi yer almakla birlikte kusur derecesi yazılmamış ise geçici iş göremezlik ödeneği %5 oranında kesinti yapılmak suretiyle ödenecektir.
6) Kısa Vadeli Sigorta Servisi veya İş Kazası Tespit Komisyonu tarafından iş kazası tespiti yapılan olayın, denetim raporu sonucunda iş kazası olmadığının anlaşılması halinde, olay hastalık vakası olacağından ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin ilk 2 güne denk gelen kısmı geri alınacaktır. Şayet sigortalı hakkında ödeneğe esas iş göremezlik raporunun başladığı tarihten önceki son bir yıl içinde en az 90 gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmemiş ise ödenen geçici iş görmezlik ödeneği ile sürekli iş göremezlik gelirinin tamamı geri alınacaktır.
7) Sigortalının raporlu olduğu ayda, rapor süresi ile SGK’ya bildirilen gün sayısının 30 günden fazla olması halinde, sigortalı adına “çalışmadı” şeklinde bildirim yapılmadığı sürece geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Örnek-1: 23/08/2019 – 27/08/2019 tarihleri arasında istirahatli olan sigortalı adına Ağustos/2019 ayı için aylık prim ve hizmet belgesinde 30 günlük prim bildirilmiş ve ayrıca çalışılmadığına dair bildirim yapılmamıştır. Bu durumda sigortalı adına “çalışmadı” şeklinde bildirim yapılmadığı sürece geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Örnek-2: 01/06/2019 – 09/06/2019 tarihleri arasında istirahat raporu bulunan sigortalı adına aylık prim ve hizmet belgesi ile Haziran/2019 ayı için 25 günlük prim bildirilmiş ve eksik gün nedeni olarak “12-Birden Fazla” seçimi yapılmıştır. Bu durumda eksik gün süresi ile istirahat süresi uyumlu olmadığından ve eksik gün nedeni “1-İstirahat” olarak bildirilmediğinden, sigortalı adına “çalışmadı” şeklinde bildirim yapılmadığı sürece geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Örnek-3: 06/05/2019 – 15/05/2019 tarihleri arasında istirahat raporu bulunan sigortalı adına aylık prim ve hizmet belgesi ile Mayıs/2019 ayı için 5 günlük prim bildirilmiş ve eksik gün nedeni olarak “12-Birden Fazla” seçimi yapılmıştır. Bu durumda sigortalı adına bildirilen prim gün sayısı, istirahat süresine uyumlu kabul edilecek ve bildirim süresinin geçmiş olması ancak herhangi bir yöntemle çalışılmadığına dair bildirim yapılmamış olması halinde geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
Kâğıt ortamında düzenlenen ve SGK’ya gönderilen raporlar için çalışılmadığına dair bildirim, istirahatin bittiği tarihin içinde bulunduğu aya ait APHB’nin verilme süresi bitimine kadar yapılacaktır. Kağıt ortamında düzenlenen raporlar e-Ödenek manuel rapor kayıt giriş ekranından kaydedilebilmekte olup, kaydedildiği anda işveren ekranlarında görüntülenebildiğinden bu şekilde kaydedilen raporlar için işverene bildirim yapması yönünde ayrıca tebligat gönderilmeyecektir. Bu şekilde kaydedilen raporlar için işveren ekranına düştüğü tarihin içinde bulunduğu aya ait APHB verilme süresine kadar işveren tarafından bildirim yapılması gerekmektedir. Anılan ekrandan kaydedilemeyen raporlar için ise işverenin söz konusu rapordan haberdar olamayabileceği de göz önüne alınarak İPC uygulanmadan önce çalışılmadığına dair bildirim yapması yönünde işverene tebligat gönderilmesi gerekmektedir.
8) Tebellüğ tarihinin içinde bulunduğu aya ait APHB verilme süresine kadar işveren tarafından bildirim yapılması gerekmektedir. Bu şekilde işverence bildirim yapılmaması veya geç bildirim yapılması halinde İPC uygulanacaktır. Ancak, işyerlerinde SGK’nın denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılacak denetim ve kontrollerde söz konusu bildirimin geç yapıldığının tespiti halinde ise idari para cezaları yukarıda belirtilen tebligat yapılmadan uygulanacaktır.
8) Tebellüğ tarihinin içinde bulunduğu aya ait APHB verilme süresine kadar işveren tarafından bildirim yapılması gerekmektedir. Bu şekilde işverence bildirim yapılmaması veya geç bildirim yapılması halinde İPC uygulanacaktır. Ancak, işyerlerinde SGK’nın denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılacak denetim ve kontrollerde söz konusu bildirimin geç yapıldığının tespiti halinde ise idari para cezaları yukarıda belirtilen tebligat yapılmadan uygulanacaktır.
Örnek-4: 23/08/2019 tarihinde meydana gelen ölümlü olmayan iş kazası sonucu sosyal güvenlik denetmeni tarafından düzenlenen raporda işverenin %80, sigortalının ise %20 oranında kusurlu olduğu (ağır kusur ifadesine yer verilmemiştir) tespit edilmiştir. Söz konusu iş kazası sonucu sigortalıya verilen 10 günlük istirahat raporuna istinaden sigortalıya ödenen 3000 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin işverenin kusur oranına (%80) tekabül eden 2400 TL’nin işverenden tahsil edilmesi gerekmektedir.
10) Hastalık vakalarında yapılacak rücu işlemleri için kusur oranları tespit edilmesi gerektiği hallerde, kamu kurum ve kuruluşlarından veya kolluk kuvvetlerinden SGK’ ya intikal eden rapor ve tutanaklar ile mahkeme kararlarında belirtilen oranlara göre kısa vadeli sigortalar servislerince, tespit edilememesi halinde ise SGK tarafından yapılan masrafların toplamının sigorta primine esas kazanç tavanı aylık tutarından fazla olması durumunda dosya, sosyal güvenlik denetmeni tarafından incelenecek ve düzenlenen raporlarda belirtilen kusur oranlarına göre işlem yapılacaktır.
10) Hastalık vakalarında yapılacak rücu işlemleri için kusur oranları tespit edilmesi gerektiği hallerde, kamu kurum ve kuruluşlarından veya kolluk kuvvetlerinden SGK’ ya intikal eden rapor ve tutanaklar ile mahkeme kararlarında belirtilen oranlara göre kısa vadeli sigortalar servislerince, tespit edilememesi halinde ise SGK tarafından yapılan masrafların toplamının sigorta primine esas kazanç tavanı aylık tutarından fazla olması durumunda dosya, sosyal güvenlik denetmeni tarafından incelenecek ve düzenlenen raporlarda belirtilen kusur oranlarına göre işlem yapılacaktır.
Kaynak: SGK-2019/20 sayılı Genelge
DOĞUM BORÇLANMASI NEDİR VE KİMLER YARARLANABİLİR?
Doğum borçlanması, doğum yapan kadınların doğumdan sonraki dönemlerini sigortalı göstermelerini sağlayan haktır.
Ancak bunun bazı kriterleri vardır. Bu kriterleri yerine getirmek gerekiyor.
Öncelikle, bu haktan yararlanmak isteyen kadınların doğumdan önce sigorta kayıtlarının olması gerekiyor.
Doğumdan önce hizmet akdine tabi çalışması bulunan kadın sigortalılar (2925 sayılı Kanun, mülga 506 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/1-a ), kendi nam ve hesabına bağımsız çalışma kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar (Mülga 1479 sayılı Kanun, Mülga 2926 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/b) ve kamu görevlisi kapsamında sigortalı sayılan kadın sigortalılar (Mülga 5434 sayılı Kanun, 5510 sayılı Kanun- 4/c) ‘doğum borçlanması’ için başvuruda bulunabilirler.
ÜÇ KRİTERİ YERİNE GETİRMEK GEREKİYOR
Doğum borçlanması 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 41. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin (a) bendine göre, kadınların doğum borçlanmasından yararlanması için üç ana kriteri yerine getirmesi gerekiyor. Bunlardan ilkini, doğumdan önce sigortalı bir işte çalışması veya sigorta kaydının yapılması oluşturuyor. İkinci olarak doğumdan sonra annenin çalışmıyor olması lazım. Yani doğumdan sonra sigorta primlerinin ödenmemiş olması gerekiyor. Üçüncü olarak bebeğin yaşaması şartı bulunuyor. Doğum borçlanmasından yararlanacak olan annenin, doğumdan önce sigortalı olması ve doğumdan sonra da sigortasız olması söz konusu olacak. Bir de çocuk sağ olacak.
NEREYE BAŞVURU YAPILABİLİR?
Bu kriterleri taşıyan kadınların doğum borçlanması için başvuru yapmaları gerekiyor. İlk defa 5510 sayılı Kanuna göre hizmet akdiyle çalışanlar ve kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmaya başlayan sigortalılar, 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalılar ile mülga 506 sayılı Kanun, 1479 sayılı Kanun ve 2926 sayılı Kanuna tabi olan sigortalılar ve hak sahipleri, sigortalının en son çalışmasının/hizmetinin geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğüne/sosyal güvenlik merkezine başvuru yapabilirler. Kamu görevlileri ise eski kamu görevlileri sigortalıları veya hak sahipleri “SGK Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Daire Başkanlığı Mithatpaşa Caddesi No:7 Sıhhıye/ANKARA” adresine borçlanma talep dilekçesiyle başvuruda bulunarak doğum borçlanması yapabileceklerdir. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalının işvereninden belge istenilmesi gerekmiyor. Kurum kayıtları baz alınarak sigortalının talebi sonuçlandırılıyor.
İKİ YIL BORÇLANILABİLİYOR
Doğum borçlanmasında iki yıl hakkı bulunmaktadır. Çocuk başına kadınlar iki yıllık borçlanma hakkından yararlanacaklar. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalıların doğum yaptığı tarihten sonra adına primi ödenmiş süreler borçlanma hesabında dikkate alınmaz. Prim ödenmiş süreler iki yıllık süreden düşülerek kalan süre borçlandırılacaktır.
Doğum borçlanmasında iki yıl hakkı bulunmaktadır. Çocuk başına kadınlar iki yıllık borçlanma hakkından yararlanacaklar. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadın sigortalıların doğum yaptığı tarihten sonra adına primi ödenmiş süreler borçlanma hesabında dikkate alınmaz. Prim ödenmiş süreler iki yıllık süreden düşülerek kalan süre borçlandırılacaktır.
İŞTEN ÇIKIŞ KODLARI
SGK işten çıkış kodları hem işveren hem de işçinin hak ve sorumlulukları açısından oldukça fazla önem arz etmektedir. Bir çalışanın iş akdinin resmen sonlanması için formalite gereği tamamlanması beklenen sıradan bir aşama değil, aksine iş akdi feshi sürecinin doğu ve eksiksiz tamamlanması için yerine getirilmesi gereken en önemli adımdır. İşten çıkış kodları bize iş akdinin neden, hangi sebeple ve hangi tarafın isteğiyle sonlandığını anlatmakla beraber, fesih sürecinden sonra çalışanın hangi haklara sahip olup olmayacağını da belirler. İşten çıkış kodlarına göre çalışan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve işsizlik maaşı alıp almayacağı belirlenir. Bu yüzden SGK işten çıkış kodu, iş akdi sonlanan her çalışan için doğru olarak girilmelidir. Zira olası bir yanlışlıkta ya da kasıtlı olarak farklı bir kod girme durumunda hem işçi hem de işveren zor durumda kalabilir, işveren için ciddi yaptırımlar söz konusu olabilir.
ANNEYE EN AZ 6.848 TL
Doğum yapan çalışan kadınlara devlet büyük maddi destek veriyor. 1 çocuklu asgari ücretli bir anneye ödenen para, 6.848 lirayı buluyor
Çalışan anneler, doğum yaptıklarında üç ayrı ödeme alırken, bu para asgari ücretli bir anne için en az 6 bin 848 lirayı buluyor. Rakam çocuk sayısına ve brüt maaşa göre artıyor. 4 bin lira brüt ücreti olan bir anne için ödenen toplam miktar ilk çocukta 10 bin 435 liraya, üçüncü çocukta ise 10 bin 735 liraya kadar çıkıyor.
112 GÜNLÜK ÖDEME
Doğum öncesi ve doğum sonrası 8’er hafta olmak üzere toplamda 16 hafta izin yapan anneler, bu sürelerde çalışmasalar da maaşları Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından ödeniyor. Toplam 112 güne denk gelen bu sürede annelere brüt maaşlarının üçte ikisi veriliyor. Asgari ücretli bir annenin aldığı para, en az 6 bin 367 lira 57 kuruşu buluyor. Bu parayı alabilmek için raporu işyerine teslim etmek yeterli oluyor. İşlemler işyeri tarafından yapılıyor.
İLK ALTIN DEVLETTEN
Annelere ayrıca devlet doğum yardımı da yapıyor. Bu yardımı alabilmek için çalışma şartı aranmıyor. Tüm annelere bebeğin yaşaması şartıyla çocuk sayısına göre ödeme yapılıyor. Burada ödemeler ilk çocukta 300, ikincide 400 ve üçüncü ve sonrasında 600 lira olarak belirleniyor. Para annenin hesabına yatırılıyor. Bunun için kaymakamlıklara başvurmak yeterli oluyor.
HER YIL SÜT PARASI ARTIYOR
Annelere ödenen üçüncü ödeme ise süt parası olarak biliniyor. Her yıl artan süt parası, bu yıl 180 lira olarak uygulanıyor. Çalışan anneye ödenen bu para anne çalışmadığı zaman sigortalı babaya veriliyor. Tüm bu ödemeleri e-Devlet’ten takip etmek ve kendi banka hesabınıza yönlendirmek de mümkün oluyor.
Asgari ücretli bir annenin ödeneği şöyle hesaplanıyor:
Aylık brüt ücret: 2.558.40 TL
Günlük brüt ücret: 2.558.40 TL/ 30 = 85,28 TL
16 haftalık (112 gün) rapor parası: – 85.28X 112= 9.551.36
Anneye ödenecek miktar: 9.551.36 X 2/ 3= 6.367.57 TL